İstanbul Sultanbeyli’de şeker hastası anneleri Necmiye Öcal ile beraber yaşayan 30 yaşındaki Sezer Öcal ile 32 yaşındaki Cüneyt Öcal kardeşler, böbrek yetmezliği sebebiyle yıllardır tedavi görüyor. Haftada 3 gün 4’er saat diyalize giden kardeşler, tedavileri sebebiyle ne evden dışarı çıkıp sosyal hayata karışabiliyor ne de çalışabiliyor. Kardeşlerin diyaliz sebebiyle kollarında deformasyon da oluştu. Yaklaşık 10 yıldır böbrek nakli bekleyen Sezer Öcal ile yaklaşık 8 yıldır nakil bekleyen Cüneyt Öcal, nakil için iyi bir haberin gelmesini bekliyor.
Yaklaşık 10 senedir böbrek yetmezliği ile mücadele eden Sezer Öcal, “10 senedir hastalığım var. Haftada 3 kez diyalize gidiyorum, 4 saat kalıyorum. İki böbrek de yok bende. 10 senedir bekliyorum. Cihazdan çıkınca yorgun oluyoruz hep” dedi.
“Yorgun çıktığımız için çalışamıyoruz”
11 senedir diyalizde tedavi gören Cüneyt Öcal, “12 Nisan 2012’den beri diyalize bağlanıyorum, yaklaşık 11 sene. Ben de böbrek bekleyen insanlardan biriyim. İki böbreğim de kronik böbrek yetmezliği sebebiyle iflas etmiş durumda. Yaklaşık 7-8 senedir böbrek bekliyorum. Hemen kayıt olmadım, başta bilmiyordum. Sonradan kayıt oldum, bekliyoruz. İki kere sıra geldi. Kartal’da hastaneye beni çağırdılar. Gittim bekledik, 4 kişi çağıracaklardı şansa 2 kişi çağırdılar. İkimize de uydu aslında ama adama gitti. Çünkü ona 4 kez sıra geldiği için o ilk sıraya yerleşti. Ben de sekizinci sıradayım. Benim şansım da sonra gelecek herhalde. Haftada 3 kez diyalize gidiyoruz, 4 saat kalıyoruz. Eğer yorgun gidersen daha da yorgun oluyorsun. Çoğu zaman yorgun çıktığımız için çalışamıyoruz, yoksa ben de çalışırım” dedi.
Anne Necmiye Öcal ise, “18 senedir kocam yok. Ben de şeker hastasıyım, tansiyonum var. Çabalıyorum ama elimden gelmiyor. İki evladım gidiyor, 4 saat diyalizde kalıyor. İş yok güç yok, evim sobalı, doğal gaz yok. Arkamda kimse yok. Bir yere gidemiyorum. Hep çocukların yanında kalıyorum. Bir yere gidersem aklım kalıyor” dedi.