Türkiye genelinde 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen yerel seçimler, özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde önemli gelişmelere sahne oldu.Bu seçimler, hem ekonomik sıkıntılar hem de emeklilerin tepkisi gibi çeşitli faktörlerin etkisiyle ülke genelinde büyük bir ilgiyle takip edildi. Özellikle ekonomik sıkıntılar, son dönemde Türkiye’de yaşanan belirsizliklerin ve zorlukların bir yansıması olarak seçimlere damga vurdu.Yüksek enflasyon, işsizlik ve ekonomik belirsizlikler, vatandaşların seçimlere olan bakışını etkileyen önemli faktörlerden biriydi. Bu ekonomik zorluklar, halkın beklentilerini ve taleplerini şekillendirdi ve seçim sonuçlarını doğrudan etkiledi.Ayrıca, emeklilerin tepkisi de seçim sonuçlarını belirleyen önemli bir faktördü.
Emeklilerin yaşam standartlarının düşmesi, emeklilik maaşlarının yetersizliği ve benzeri sorunlar, emeklilerin seçimlerdeki tercihlerini etkileyen önemli konulardı.Emeklilerin yaşadığı sıkıntılar, seçim sonuçlarında belirleyici bir rol oynadı ve hükümetin politikalarına karşı bir tepki olarak algılandı.Bununla birlikte, olumsuz adayların tercih edilmesi de seçim sonuçlarını etkileyen bir faktör oldu. Halkın mevcut yönetimden memnuniyetsizliği, belirli adayların popülaritesini artırdı ve bu da seçim sonuçlarını doğrudan etkiledi.Özellikle yerel düzeyde adayların performansı ve vaatleri, seçmenlerin tercihlerini belirlemede önemli bir rol oynadı. İstanbul ve Ankara’daki seçim sonuçlarına bakıldığında, AK Parti’nin bu büyük şehirlerdeki oy kaybı dikkat çekiciydi.2019 yerel seçimlerinde CHP’ye kaptırdığı İstanbul ve Ankara belediyelerinin yanı sıra, bu seçimde başta Bursa olmak üzere Denizli ve Balıkesir gibi önemli illeri de CHP’ye kaptıran AK Parti, oy kaybını geniş bir yelpazede yaşadı.Bu da AK Parti’nin bu yerel seçimde büyük yara alarak çıkmasına neden oldu. Bu sonuçlar, parti içinde ve genel siyasi atmosferde ciddi bir değerlendirmeyi beraberinde getirdi.Yine Adıyaman gibi AK Parti’nin güçlü bir şekilde destek aldığı illerde, beklenmeyen sonuçlarla karşılaşıldı. Adıyaman gibi AK Parti’nin kalesi olarak bilinen bir ilde, vatandaşların sandığı protesto etmesi sonucu CHP bu ilde belediyeyi kazandı.Bu durum, sadece büyük şehirlerde değil, aynı zamanda AK Parti’nin güçlü olduğu küçük illerde bile halkın taleplerinin ve memnuniyetsizliğinin ne kadar etkili olabileceğini gösterdi.Ve yine bu durum, gelecek seçimlerde aday belirleme sürecinde dikkate alınması gereken önemli bir noktayı ortaya koydu. Artık ahbap çavuş ilişkisiyle değil, vatandaşın sesine kulak verilerek adayların belirlenmesi gerektiği daha açık bir şekilde görülmüştür.
Halkın sandıkta gösterdiği tepkiler, siyasi partilerin ve adayların toplumun gerçek ihtiyaçlarını anlamaları ve bu doğrultuda hareket etmeleri gerektiğini vurgulamaktadır. İstanbul ve Ankara’da yaşananların yanı sıra, Adıyaman gibi küçük illerde yaşanan bu tür olaylar, Türkiye’nin genel siyasi atmosferi ve toplumsal dinamikleri hakkında önemli ipuçları sunmaktadır.Büyük şehirlerde ve küçük illerde yaşananlar, siyasi partilerin ve adayların gelecek seçim stratejilerini belirlemede dikkate almaları gereken önemli dersler sunmaktadır.Önümüzdeki seçimlerde, aday belirleme sürecinde ahbap çavuş ilişkisi yerine sokağın sesine kulak verilmesi gerektiği konusunda birçok vatandaşın görüşü olduğu dikkate alınmalıdır. Adayların, sadece birilerinin “adamı” olmaktan ziyade, toplumun gerçek ihtiyaçlarına ve taleplerine cevap verecek niteliklere sahip olması önemlidir. Bu şekilde, daha kapsayıcı ve toplumun tüm kesimlerini temsil eden bir yönetim anlayışı benimsenmiş olur.Sonuç olarak, 31 Mart 2024 yerel seçimleri, Türkiye’nin genel siyasi ve ekonomik durumunu yansıtan önemli bir gösterge oldu. İstanbul ve Ankara’daki seçim sonuçları, AK Parti’nin bu büyük şehirlerdeki desteğinin azaldığını ve halkın belirli konulardaki taleplerini dikkate alması gerektiğini gösterdi.
Okan Geçgel
TİGAD Genel Başkanı