“İlk basın şehidi Hasan Fehmi, 6 Nisan 1909 tarihinde yazıları sebebiyle karanlık odakların hedefi olmuştu. Hasan Fehmi Efendi’nin katledilmesinden bu yana gazeteci cinayetleri bitmedi. Son olarak Kocaeli’nde öldürülen Güngör Arslan, 67. basın şehidi olarak kayıtlara geçti. Yıllar içinde 67 gazeteci kurşunlara ve bombalara hedef oldu. Bu cinayetlerin çoğu faili meçhul kaldı; caniler yakalanamadı ya da yakalanmadı! Cinayetlerin planlayıcıları ya da tetikçileri göz ardı edildi; faili meçhul dosyaları sümen altı edildi.
Gazeteciler hedef; çünkü birilerinin tekerine çomak sokuyorlar, doğruları yazıyorlar, halk için yazıyorlar… Sırf gazetecilik yaptıkları için sansüre ve oto sansüre uğruyorlar. Sırf doğruları yazdıkları için susturulmaya çalışılıyorlar. Özellikle yerel basında kısıtlı bütçelerle görev yapan arkadaşlarımız, çeşitli kurum ya da kişilerce tehdit ediliyor, etkinlikleri engellenmeye çalışılıyor. Kurumlar ve ekonomik araçlar basın mensuplarını susturmak için kullanılıyor. Gerekli tedbirler alınmadığı için gazeteciler, her ortamda tehdide ve şantaj maruz kalıyor. Sözlü ve fiziki saldırılar artarak devam ediyor. Saldırganlar ceza almıyor. Bu durum toplumsal bir mobbinge dönüşüyor ve gazetecilerin görevlerini yerine getirmesini engelliyor.
Bu açmazdan kurtulmak zorundayız. Devletin ilgili kurumlarının gazetecilere saldırılarla ilgili acilen caydırıcı önlemler almasını bekliyoruz. Unutulmamalıdır ki; gazetecilik, öldürülmek için yapılmıyor. Gazetecilik, halkın doğruları öğrenerek, yanlışların düzeltilmesi için yapılıyor. Gazeteciler, halkın haber ama özgürlüğü için görev yapıyor.
Bu vesile ile gazetecilik uğruna öldürülen 67 gazeteciyi saygıyla anıyorum. TİGAD olarak gazetecilik mesleğinin onurunu koruyacağımızı ve gazeteciliği savunmaya devam edeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunuyorum.”