enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon
Hafif Yağmurlu
14°C
Trabzon
14°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Hafif Yağmurlu
13°C
Pazartesi Az Bulutlu
16°C
Salı Parçalı Bulutlu
17°C
Çarşamba Çok Bulutlu
16°C

Erdoğan”Yunanistan, bizim ne siyasi ne ekonomik ne de askerî olarak dengimiz ve muhatabımız değildir”

Erdoğan”Yunanistan, bizim ne siyasi ne ekonomik ne de askerî olarak dengimiz ve muhatabımız değildir”
REKLAM ALANI
31.08.2022 02:13

Erdoğan”Yunanistan, bizim ne siyasi ne ekonomik ne de askerî olarak dengimiz ve muhatabımız değildir”

 

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen “30 Ağustos Büyük Zafer’in 100. Yılı Özel Programı”na eşi Emine Erdoğan ile birlikte katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos Büyük Zafer’in 100. Yılı Özel Programı’nda yaptığı konuşmada, “Büyük Taarruz, makûs talihimizi yenerek, kendimize yeni bir gelecek inşa ettiğimiz, gerçekten tarihî ve önemli bir dönüm noktasıdır. Millî mücadeleyi, vatan topraklarını pis ayaklarıyla kirleten düşmanla birlikte, onların iplerini elinde tutan yedi düvele karşı da yürüttük” dedi.

Bu yıl ilk defa 30 Ağustos Zafer Bayramı tebrikatında ve 30 Ağustos konserinde Millî Mücadele kahramanlarının aile efradının da yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz maalesef tarihine yeteri kadar sahip çıkamayan bir milletiz. Hâlbuki ordumuzun nüvesini teşkil eden Kara Kuvvetleri’nin kuruluşunun 2 bin 231’inci yıl dönümünü geride bırakan, dünyanın dört bir yanında devlet geleneğinin temellerine ilişkin her gün yeni bulgular elde edilen bir milletiz. Hepsini bir kenara bıraktık. Anadolu’daki varlığımızın kökenlerine ve devletlerimizin gücüne bile hakkıyla nüfuz edemediğimiz dönemler geçirdik. Aynı sathi yaklaşımın Millî Mücadele’miz konusunda da yaşandığını itiraf etmeliyiz. Anadolu’daki son devletimizin ilk asrını geride bırakmaya hazırlandığımız şu dönemde artık tarihimizi daha iyi öğrenmemizin, ecdadımızı daha iyi anlamamızın önünde hiçbir mani kalmadığına inanıyorum. Millî Mücadele kahramanlarımızın aile fertleriyle buluşmamızı hem onlar için bir hak teslimi hem de tarihimize ve ecdadımıza daha iyi sahip çıkmamıza vesile olacak bir adım olarak değerlendiriyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kez daha tüm şehit ve gazileri rahmetle yâd ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “30 Ağustos zaferi, Osmanlı’nın son döneminden beri, uzunca süredir savunmada kalan Türk ordusunun ilk büyük taarruzu neticesinde elde edilmiş bir başarıdır. Daha önce Sarıkamış’ta ve Kanal Harekatı’nda yapılan taarruzların istediğimiz sonuçlara ulaşmadığını biliyoruz. Diğer muharebelerimiz de hep savunmaya dayalıydı. Büyük Taarruz, makûs talihimizi yenerek kendimize yeni bir gelecek inşa ettiğimiz, gerçekten tarihi ve önemli bir dönüm noktasıdır. Millî Mücadele’yi, vatan topraklarını pis ayaklarıyla kirleten düşmanla birlikte onların iplerini elinde tutan yedi düvele karşı da yürüttük. Anadolu topraklarında tutunmanın pahalıya patlayacağını görenler, hep yaptığı gibi vekâlet savaşı yoluna gitmişlerdir. Tıpkı bugün olduğu gibi o dönemde de Yunanlıların sırtını sıvazlayan birileri, Afyon’daki cephe hattında kurulan tahkimatı ‘Türkler bunları 5-6 ayda aşamaz.’ ifadesiyle tanımlamışlardır. Hâlbuki 26 Ağustos sabahı ordumuz, sadece iki gün içinde bu tahkimatın tamamını yerle bir ve düşmanın çoğunu da imha etmiştir. Bizim komutanlarımız savaşı, bizzat cephenin içinde idare ederken, Yunan ordusu 330 kilometre ötedeki İzmir’den emir almaya çalışıyordu. Çünkü onlar işgalci olmanın rahatlığı içindeyken, biz vatanımızı savunmanın inancı, haklılığı ve azmiyle mücadele ediyorduk.”

YAZI ARASI REKLAM ALANI

“ANADOLU’DAKİ VARLIĞIMIZI İNŞALLAH EBEDİYEN KALICI HÂLE GETİRECEK DESTANSI BİR ZAFER KAZANDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin yıl sonra tekrar Anadolu’ya hâkim olma rüyası görenlerden canlarını kurtarabilenlerin sadece 2 hafta sonra kendilerini İzmir’den ayrılan gemilere zor attıklarını anımsatarak, “Tarihe Başkomutan Meydan Muharebesi diye geçen 30 Ağustos Zaferi, Osmanlı’nın Sırplara karşı kazandığı Sırpsındığı zaferine benzetildiği için Rumsındığı diye de adlandırılmıştır. Sırpsındığı ile Osmanlı Balkanlar’daki varlığını yıkılışına kadar kalıcı hâle getirmişti. Biz de Rumsındığı ile Anadolu’daki varlığımızı inşallah ebediyen kalıcı hâle getirecek destansı bir zafer kazandık” diye konuştu.

Bir asır önce kendi halklarını ve ülkelerini felakete sürükleyen Yunanistanlı siyasetçilerin maalesef bugün de aynı yanlışta ısrar ettiklerini gördüklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hep söylediğimiz gibi Yunanistan, bizim ne siyasi ne ekonomik ne de askerî olarak dengimiz ve muhatabımız değildir. Tıpkı bir asır önce olduğu gibi bugün de Yunanistan’ı kullanarak, ülkemizin vaktini ve enerjisini boşa harcatmaya çalışanların asıl niyetlerini biliyoruz. Son günlerde yaşanan gelişmeler, bu gerçeği inkârı mümkün olmayan bir açıklıkta herkesin önüne sermiştir. Bilindiği gibi Ege’de uluslararası hava sahasında NATO görevi icra eden F-16 uçaklarımıza, Yunanistan’ın Girit Adası’na konuşlandırdığı Rus menşeli S-300 Hava Füze Sistemleri tarafından radar kilidi atılmıştır. Bir ülke uçağına radar kilidi atılması düşmanca bir davranıştır. Hele bu uçak NATO görevi icra ediyorsa bu düşmanlık doğrudan tüm üyeleriyle NATO’ya yapılmış demektir. Yunanistan hava sahamızı ihlal ve uçaklarımızı tacizle başlayan hasmane tavırlarını S-300 radar kilidi atma seviyesine çıkartarak, aslında bize değil, NATO’ya ve müttefiklere meydan okumuştur, o kabiliyeti ve gücü varsa.”

“BİZ F-35’LERLE S-400’LERİ ASLA AYNI SİSTEMDE KULLANMAYACAKTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO’nun en büyük gücü ABD’nin, Türkiye’nin tamamen kendi güvenlik ihtiyaçları için olduğunu defaatle ifade ettiği S-400 sistemleri almasını, güya kendi uçaklarına tehdit olarak gördüğünü belirterek, şunları aktardı: “Bu adımımız peşinatını ödediğimiz F-35 uçaklarının verilmemesinden her alanda savunma sanayi ürünlerine ve hatta daha ötesine geçen ambargolara maruz bırakılmaya varan fiili eylemlerle karşılanmıştı. Şimdi aynı Amerika’nın Yunanistan’ın bir NATO hava gücüne karşı S-300 sistemlerini harekete geçirilmesine nasıl cevap vereceğini merakla bekliyoruz. Üstelik Amerika, bize vermediği F-35’leri Yunanistan’a ikram ederek Rus hava savunma sistemlerinin güya gözü gibi sakındığı bu uçaklarla aynı çuvala girmesinin yolunu kendi eliyle açmıştır. Biz tedarikçi ülkeye sözümüz gereği F-35’lerle S-400’leri asla aynı sistemde kullanmayacaktık, kullanmazdık. Ama hiçbir hukuki, ahlaki, insani sınır tanımayan Yunanistan’ın bu pervasızlığı yapacağından kimsenin şüphesi olmasın.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika’nın Hindistan’ın S-400 tedarikini yaptırım dışı bıraktığını hatırlatarak, şöyle devam etti: “Demek ki mesele Rus hava savunma sistemleri ile Amerikan askerî ürünlerinin birlikte kullanılması değil, bizatihi ve mahsusan Türkiye’dir. Bize F-35 vermiyorlar, aldığımız alternatif savunma sistemlerine tepki gösteriyorlarmış, saçma sapan konulara kadar varan ambargolar uyguluyorlarmış. Açıkçası, hiçbiri umurumuzda değil. Biz, bizden esirgenen her ürünü er veya geç üretme kabiliyetine, kapasitesine, kararlılığına sahip bir ülkeyiz, Türkiye’yiz. Kendi vizyonumuz ve hedeflerimiz doğrultusunda ihtiyaç duyduğumuz her teknoloji geliştirme, her eseri inşa etme, her hizmeti sunma imkanını yakalamış bir ülkeyiz. Talep ettiğimiz uçakların verilmesinin herhangi bir konuda destek sağlanmasının bizim için tek anlamı, ülkemize karşı gösterilen dostluğun işareti olmasıdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin geçen 20 yılda kurdukları altyapının üzerinde her alanda olduğu gibi savunma sanayinde de kendi göbeğini kendi kesecek seviyeye geldiğini belirtti.

Bundan sonrasının sadece planlama, önceliklendirme, geliştirme, üretme ve zaman meselesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İşte bu inanç ve kararlılıkla, cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’ü cumhuriyetimizin ikinci asrını Türkiye yüzyılı hâline getirecek yeni bir atılımın başlangıcı hâline inşallah dönüştüreceğiz. Ülkemizin 20 yıl önceki seviyesiyle bugünkünü mukayese eden vicdan sahibi herkes aradaki asırlık farkı görecek ve kabullenecektir. Bundan 11 yıl önce 2023 hedeflerimizi ilan ettiğimizde kendi akıllarınca bizimle dalga geçenler, şimdi sahip olduğumuz üretim ve ihracat gücü karşısında öncelik edinme peşinde koşmaktadır. Elbette bununla kalmıyoruz. Hatta hâlâ hazırda sahip olduğumuz altyapıyı sadece bir başlangıç kabul ederek hazırlıklarına başladığımız 2053 vizyonumuzla ülkemizi dünya liginin en üstüne çıkarmayı hedefliyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışan budur.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 Ağustos’ta Malazgirt’te, Alparslan’ın Anadolu kapılarını açtığı topraklarda otağlarda olduklarını belirterek, “Oradan, Fatih ve cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal ile büyüyen bir Türkiye. Türkiye, kendine yakışanı yaptı, yapıyor ve yapacaktır, bunu herkes bilsin Yunanistan’ın adalara üsler tesis etmesi, kurması Türkiye için hiçbir zaman anlam teşkil etmez. Burada düşünmesi gereken Yunanistan’a bunca desteği verenler, kendileri bundan sonra ne yaparlar, onu bilemem” diye konuştu.

REKLAM ALANI