Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamasında, ”Her sene olduğu gibi bu yıl da önümüzdeki yılın asgari ücretini belirlemek üzere çalışan ve iş veren temsilcileri, çalışma ve sosyal güvenlik bakanımızın nezaretinde bir araya gelmişlerdir. Yapılan bir dizi toplantı sonunda çalışan ve iş veren tarafları maalesef ortak bir rakam üzerinde anlaşamamışlardır. Hükümet olarak biz tüm tarafların tekliflerini ve gerekçelerini saygıyla karşılıyoruz. Taraflar arasında makul bir noktada uzlaşma sağlanması için samimi gayret sarf ettik. Gönlümüz çalışan temsilcilerinin de bugün aramızda olmasını isterdi. Ancak taraflardan her hangi biri katılmadığı için hem çalışanların alacakları en az maaş düzeyini, hem de buna endeksli pek çok geliri belirleyen asgari ücreti ortada bırakamazdık.
Geçmiş yıllarda da taraflar uzlaşmaya varamadığı halde hükümetçe sonuçlandıran çoksayıda Asgari Üret Müzakeresi vardır. Açıklayacağımız Asgari Ücret Rakamı ülkemizin genel ekonomik ve sosyal yönüyle de uyumludur. Bugün ülkemiz, 34,7 milyonluk iş gücüne karşılık 31.6 milyon istihdamla tarihinin en yüksek istihdam rakamına ulaşmıştır. Küresel krizin gelişmiş ülkeleri dahi ciddi şekilde sarstığı süreçte, Türkiye’nin kalkınmasını arttırarak sürdürmesi tüm dünyada ilgiyle takip edilmektedir. Geçtiğimiz haftalarda kamu görevlilerin ek göstergeden, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesine kadar pek çok talebini bu anlayış ile çözüme kavuşturduk. Memur ve emekli maaşlarında yapılacak artış oranlarını da bu şekilde tespit edeceğiz. Geçtiğimiz yıl başında asgari ücrete o günlerin şartlarını dikkate alarak yüzde 50 oranında artış yaparak net 4 bin 253 TL)ye yükseltmiştik. Sadece bununla kalmamış asgari ücretten alınan gelir ve damga vergisini kaldırmıştık. Ayrıca tüm gelirlerin asgari ücret kadar kısmını bu muafiyet kapsamına dahil etmiştik.
Yıl içinde enflasyonda yaşanan yüksek artış bizi Temmuz ayında yeni üzenleme ile asgari ücreti 5 bin 500 Liraya çıkarmaya yöneltmiştir.
Tüm bunları yaparken unutmayalım, sırtımızda bu devletin küfesi var. Alt yapı ile üst yapı ile bu ülkede eğitimde, sağlıkta, attığımız adımlar var. Bütün bunlarla beraber bu hesapları da ilmik, ilmik dokuyarak yapıyoruz.
Böyleyece yıl içinde asgari ücrette ortalama yüzde 80 ve kümülatif yüzde 90 oranında artış sağlamıştık. Ülkemizin faiz kur, enflasyon cenderesinden çıkarma mücadelesinin meyvelerini toplamaya başladığımız bu kritik süreçte hem hakları koruyan, hem de dengeyi yürüten yol izledik. Ama sırtında küfe olmayanlar atıyorlar. Sıkıntısı yok, at nereye giderse gitsin. Ama biz çok hassasız.
85 milyon nüfusu olan ülkemiz ki bu yıl 1 milyonun üzerinde bir artış daha söz konusu. Yıl sonu itibariyle nüfusumuzun 86 milyonu aşması, yakalaması mümkün. Tüm bunları düşünmek zorundayız.
Enflasyon yıl ortasında yüzde 30’lu, yıl sonunda yüzde 20’li rakamlara indirmekte kararlıyız. Çalışanlarımızın gelir ve refah seviyesini arttırmış yönetim olarak bundan sonra hiç kimsenin hakkının zayi olmasına meydan vermeyiz.
Diğer tüm hususlar gibi asgari ücretle adımları bu hissiyatla atıyoruz.
Net asgari ücret: 2023 yılında 8 bin 500 TL olarak mutabık kaldık. Öyle ki iş verene yansıması olduğu gibi bize de yansıması olacak. Bütün bu yansımaları düşünerek hareke ettik. Asgari ücrette geçtiğimiz yılın ocak ayına göre yüzde 94, temmuz ayına göre yüzde 50 artış sağlandı.” ifadelerine yer verdi.
