Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kimsenin yargı mensuplarına müdahale edemeyeceğini, emir ve talimat veremeyeceğini vurgulayarak, “Yargıya müdahaleyi Sayın Kılıçdaroğlu yapıyor. ‘Adalete ihanet etmeyin, derhal serbest bırakın’ diye, yargıya emir, talimat veriyor. Hiç kimse yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin hakim ve savcılara tavsiye ve telkinde bulunamaz, emir ve talimat veremez. Hakim ve savcıları hedef olarak gösteremez. Hepsini yapıyorlar” dedi.
Bakan Bozdağ, Yozgat’ın Aydıncık ilçesinde gerçekleştirilen toplu açılış töreninde Malazgirt Zaferi’nin 951. yılını tebrik ederek, şehitleri rahmetle andı. Son 20 yılda sağlıktan eğitime, ulaşımdan güvenliğe birçok alanda yapılan yenilikleri anlatan Bakan Bozdağ, Türkiye’de yaratılmak istenen ayrımcılığa asla izin veremeyeceklerini söyledi.
Bakan Bozdağ’ın konuşmasından bazı bölümler şu şekilde:
BÜYÜK BİR SAYGISIZLIK, AYRIMCILIK, NEFRET, HAKARETTİR
Geçenlerde imam hatip liselerinden mezun olan gençlerle ilgili ve imam hatiplerle ilgili çok çirkin sözler sarf edildi. ‘İmam hatipten mezun olmuş sapıklığı oradan geliyor’ ifadesini kullananlar çıktı. Ne demek imam hatipler sapıklığı öğretiyor, oradan çıkanlar da sapıklığı oradan öğreniyor. Bu bütün imam hatip okullarına, imam hatip liselerinin öğrencilerine, oradaki öğretmenlere, yöneticilere, onların velilerine karşı büyük bir saygısızlık, büyük bir ayrımcılık büyük, bir nefret büyük bir hakarettir. Türkiye’de şu anda 1 milyon 300 bin civarında imam hatipte okuyan öğrencimiz var. Mezunlarıyla beraber onların anneleri, babaları, büyükanneleri, büyükbabaları, çocukları torunlarıyla beraber diğer yakın çevresiyle beraber değerlendirdiğiniz zaman milyonlarca vatandaşımıza karşı çok büyük bir saygısızlığı, büyük bir hadsizliği içerir bu cümle.
AYRIMCILIK YAPMAK, BU MİLLETE, BU DEVLETE YAPILMIŞ EN BÜYÜK KÖTÜLÜKLERDEN BİRİSİDİR
Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanı ve bu 6’lı masanın etrafında toplananlardan, kaç gündür bu milletin milyonlarca insanına karşı hakaret, saygısızlık, ayrımcılık, nefret, kin tutan bu sözler karşısında tek bir tane cümle doğru dürüst duydunuz mu? Ya biri de çıkın deyin, tutuklamayı eleştiriyorsunuz, eleştirin, o hakim kararıdır, eleştirilebilir ama öte yandan onu eleştirirken bile deyin ki bunun yaptığı da yenilir yutulur bir şey değildir. Bu milletin evlatlarına böylesi bir saygısızlığı, ayrımcılığı, nefreti kini diline dolayıp konuşamaz. Bir de bunu deyin. İmam hatip okulları da bu ülkenin diğer okulları gibi devletin okullarıdır, saygın okullardır. Burada okuyan öğrenciler mezunlar da diğer okullarda okuyan öğrenciler ve mezunlar gibi bu milletin kıymetli evlatlarıdır. Hepimizin derdi bütün okullarımızın ve bu okullarda okuyan öğrencilerimizin başarıdan başarıya koşmasıdır. Bunların arasında okullar arasında, okulların mezun ve öğrencileri arasında ayrımcılık yapmak, bu millete, bu devlete yapılmış en büyük kötülüklerden birisidir. Sayın Kılıçdaroğlu helalleşmeden bahsediyor. Bu ayrımcılığı bu kini bu nefreti kusanlara iftirayı atanlara tek cümle söylediğini Sayın Kılıçdaroğlu’nun bugüne kadar duydunuz mu? Ben duymadım, duyan varsa “yanlışsın, falan yerde söyledi” deyin.
HAKİMLERE TEHDİT EDEN, TALİMAT VEREN BUYURMACI TAVIR ORTAYA KOYDU
Hakimleri tehdit eden ve hakimlere talimat verip derhal serbest bırakın diyen bir üstten buyurmacı tavır ortaya koydu. Benim anladığım ‘helalleşme’ diye çıktığı bu yolda Sayın Kılıçdaroğlu’nun helalleşmeden anladığı şey, imam hatipliler ile imam hatip lisesi, öğrenci ve velileriyle, mezunlarıyla helalleşmesi samimi değildir. Seçime dönük stratejik bir projedir. Eğer samimiysen aynı gözle bakıyorsan niye çıkıp, “Bu söylenen lafları biz kabul etmeyiz. Bu milletin evlatlarına bu saygısızlığı biz reddederiz. Okullar arası mezunlar, öğrenciler arası ayrımcılığı biz kabul etmeyiz” demedi. Böyle bir açıklaması var mı? Yok. Yeri gelince helalleşelim muhafazakârla. Buradan ben 6’lı masanın oturan hadi diyelim altı artı bir altında mı, başka yerde mi kayıp olan ortağın CHP ile zihniyeti aynı ama diğerlerine soruyorum siz dilinizi mi yuttunuz? İmam hatip okullarından, bu okulların öğrenci ve mezunlarından böyle bahsedilirken sizin buna karşı söyleyecek bir kelimeniz, bir cümleniz yok mu? Sonra kalkıp biz muhafazakârlar endişe duymasınlar CHP, Millet İttifakı gelince her şey bugünkü gibi kazanımlar korunacak ve her şey daha iyi olacak. Ağızlarından laf yok.
28 ŞUBAT ZİHNİYETİNİN KÖHNE MANTIĞININ YENİDEN HORTLATILMAK İSTEDİĞİNİ GÖRÜYORUZ
Daha önce bir bilim insanı diye geçinen biri de çıktı. Başörtülü psikoloğa gidilmez, şöyle olur, böyle olur diye açıklama yaptı. Yarın bu güç sahibi olduğu zaman başörtülülere eğitim yasağının istihdam yasağının yeniden avdet edeceğinin işaretleridir. Bunlar yıllar yılı imam hatip okullarına katsayı, zulmünü reva görmediler mi? Üniversiteye girişlerini engellemek istemediler mi? İstediler. Orta kısımlarını kapattılar. Başörtülü kadınlarımız arasında ayrımcılık yaparak başörtülü başı açık diye kadınlarımızı ayrı tasnif ettiler, başörtülü kadınlara ortaöğretim, ilköğretimde yasak koydukları gibi lisede de eğitim hakkını Anayasaya rağmen elinden almadılar mı? Kamuda başörtülü bir çalışan kadın hiç gördünüz mü? Çalışanı da hemen iş akdini feshedip kapının önüne koydular. Şimdi bu 28 Şubat zihniyetinin köhne mantığının yeniden hortlatılmak istediğini görüyoruz.
HAKİMLERİ, SAVCILARI, VALİLERİ, MÜTEAHHİTLERİ, ÖĞRETMENLERİ, MEMURLARI, BAKANLARI, HERKESİ TEHDİT EDİYORLAR
Ben buradan da diyorum ki, çok net bunlar helalleşme kavramını hesaplaşma kavramı olarak kullanıyorlar ama bizi aldatmak için hesaplaşmayı helalleşme diye takdim ediyorlar. Nasıl hesaplaşacaklarını da söylüyorlar. Bakın tehdit etmedikleri hiç kimse kalmadı. Bir sürü insanımızı tehdit ettiler. Hakimlerimizi, savcılarımızı tehdit ettiler. Kendi lehlerine karar verenleri Cumhuriyetin hakimi, savcısı, kendi aleyhlerine karar verenleri, “Sarayın hakimi, savcısı. Biz gelince kendi lehimize karar verenleri şöyle ödüllendireceğiz” aleyhine olanları da “Şöyle keseceğiz, biçeceğiz” imalı laflar ettiler. Sadece onunla da kaldılar mı? Valileri en son tehdit ettiler. Onunla da kaldılar mı? Müteahhitleri, “Şu ihalelere girerseniz başınıza şu gelir, bu gelir” diye tehdit ettiler. Öğretmenleri, “Hala bu iktidarın peşinden giden öğretmen varsa ben ona öğretmen demem. Öğretmen iradesini pazarlayan kişi değildir.”Öğretmenleri tehdit ediyor. Çiftçilerimizi “Siz hala gidip oy verirseniz elim iki yakanızda olur” diye AK Parti’ye oy veren çiftçilere böyle hitap ediyor. Memurlara tarihte vererek diyor ki, “Şu tarihten itibaren siz eğer iktidarın işlerini yapar, şöyle eder, böyle ederseniz başınıza gelmedik şey kalmaz. ”Bakanlara, memurlara herkese gelince “Hepinizi yargının önüne çıkaracağız.”
KENDİLERİNİN GELECEĞİ HESABIYLA ÖNÜNE GELENİ TEHDİT EDİYOR
Ya hesaplaşmak mı bunun adı helalleşmek mi?. Herkese meydan okuyor. Herkese sahte anketlere, kurgulanan şeylere itibar ederek kendilerinin geleceği hesabıyla önüne geleni tehdit ediyor. Allah vermesin, bunların eline güç ve imkan verilse daha güç sahibi değilken önüne gelen herkesi Cumhurbaşkanından çiftçisine kadar tehdit eden bu zihniyet güç kudret sahibi olursa neler yapar? Bunun hesabını hepimiz yapmamız lazım. Bu CHP zihniyeti bildik bir zihniyet, zorba bir zihniyet, büyüklerimiz dedelerimiz bu zihniyeti çok iyi bilirler. Ama biz de bu zihniyeti doksanlı yıllarda tecrübe ettik, yaşadık. 80 öncesinde olup bitenler ortada. Daha önceki yıllara da tarih kitaplarından okudu. Onun için de aziz millet. 1950’den bu yana bu zihniyete tek başına asla iktidar yüzü vermemiştir. İnşallah bundan sonra da böyle bir yüz vermeyecektir.