Sezonun kısa bir değerlendirmesiyle sözlerine başlayan Teknik Direktör Abdullah Avcı, “Milli arada kısa bir özetleme yapmak istiyorum. Haziran 27’de antrenmanlara başladık, 30 Temmuz’da Süper Kupa Finaliyle birlikte resmi müsabakalara başladık. 48 günde otoplamda bugün 12. resmi müsabakamızı ynadık. Pazar, Perşembe, Pazartesi oynadık. Sakatlıklar, aynı zamanda değişimler. Bunlar çok kolay olmaz. Transferde gidenler, 8. ayda ve 9. ayda gelenler, oyun organizasyonunda inişler ve çıkışlar oldu. Bunlara karşın doğru tespitler yapıp doğru dönüşler yapmayı sağlamak önemliydi. Yoğun bir süreç ve Milli araya girerken çok sağlıklı çıktık diye düşünüyorum” dedi.
Müsabakayı da değerlendiren Abdullah Avcı, “Genel olarak oyunu değerlendirecek olursak, Ferencvaros ve Adana Demirspor karşılaşmalarında 11’e 10’larda geçişlerden goller yemiştik. Bunu tespit edip oyuncularla toplantılar yaptık. Benim çalıştırdığım takımlar genelde az gol yiyen takımlardır. Savunma yapmak değildir bu, hücum ederken de savunma güvenliğini almak demektir. Bugüne baktığımızda blok halinde 10 kişi topun arkasındayken golü yedik. Geçişten değil, topun arkasındayken yedik. Yanlış pozisyon almak, erken hamle yapmak, bugün de bu senaryoyu yaşadık. Bu oyunun güzellikleri de burada. İlk 45 dakikada oyun planına, oyun organizasyonuna çok sadık kalarak hem 2-2’ye dönüş yaptık hem de oyun planında üretken bir halimizi oluşturduk. Hatta bir farkla bile geri düşsek bile bu oyun devam etse ben buna bile razıydım. İkinci yarı daha iyi olacak derken 65. dakikaya kadar oyun organizasyonunun içinde olamadık. Bazen final pasları, bazen takımın boyu uzadı, bu sebeplerden oyun organizasyonunun içinde olamadık. 65. dakikadan sonra taraftarımız devreye girdi. Bu hafta üçüncü maçımız, belki henüz 72 saat bile dolmadan, gündüz 30 derecede ve nemin olduğu bir ortamda hem taraftarlarımız hem de oyuncularım hiç vazgeçmeden mücadele ettiler. Trabzonspor’un DNA’sında bu var zaten, yaptığımız hamleler de buna cevap verdi. Oyunun son saniyesi de olsa, oyun planından ödün vermeden, bir geçiş takımına çok fazla geçiş vermeden, sonuna kadar bunu kovalamak bizim için çok önemliydi. 65. dakikadan sonraki oyun ve ilk yarıdaki oyun daha tatmin ediciydi. Bütününde bu süreçten kazanarak çıkmak, araya girerken bir nefes almak bizim için çok önemliydi. Rekor kırılmış, bugün onu söylediler. 1996 senesinden bugüne iç sahada kaybetmeme rekoru kırılmış, bu devam ediyor. Bu hafta üçüncü maçımız, 72 saat olmadan müsabaka oynadık. Bu müsabakada hem topla oyunda hem de rakipten 5 km fazla koşmuşuz 118 km koşmuşuz. Bu rakamlar, bu veriler de bizim için önemli. İyi bir aileyiz, içerideki oyuncu enerjisi çok yüksek, aile enerjisi çok yüksek, herkesin birbirine yardım ettiği bir oyuncu grubu var. Onlara da teşekkür ediyorum. Araya girerken biraz uzak kalacağız, bazen günleri karıştırıyoruz, uyandığımızda bugün hangi gündü diyoruz. Bir maçtan çıkıp diğerine hazırlanmak hem fiziksel hem de zihinsel çok kolay olmuyor. Milli takıma giden oyuncularımız var, A Milli takımımıza başarılar diliyorum. Oyuncularıma milli takımlarında başarılar diliyorum. Umarım sakatsız gelirler. Bu arayı iyi değerlendirip sonra yeniden başlayacak yoğun bir sürece hazırlanacağız. Trabzonspor 12. resmi müsabaka sonunda her kulvarda yarışına devam ediyor. Bence önemli olan ve değerli olan bu. Geçiş döneminde, sancılı dönemde yarışın içinde her kulvarda olabilmektir. O yüzden takımımı tebrik ediyorum, Gaziantep FK takımına başarılar diliyorum” diyerek sözlerini noktaladı.