Orhan Ak maç sonucu yaptığı açıklamada taraftarlarımızı mutlu edemediğimiz için üzgün olduğumuzu belirterek, “Böyle bir Ramazan gününde taraftarlarımızı mutlu edemediğimiz için çok üzgünüz. Hiç istemediğimiz bir skor. Oyunun başında hiç istemediğimiz, beklemediğimiz bir oyun. Hayal kırıklığı yaşadığım, mutlu olmadığım bir ilk yarı vardı. Oyunun geneline baktığınız zaman bütün kırılmalar psikolojik olarak, kaçırdığımız goller, yediğimiz goller rakibin lehine oldu. İkinci yarı başında talihsiz bir şekilde gol yememize ve skorun 3-1 olmasına rağmen oyuncularımız geri dönmek için gayret gösterdiler. Skoru 4-3 de yapabilirdik ama kazandığımız topu çok basit bir şekilde kaybedince 5’e 2 kalarak gol yedik, bu da kırılma anının olduğu andı. Maçtan önce oyuncularımızla da konuştuk, doğru savunma yapan takım kazanacaktı, Kayserispor yaptı ve başardı. Hücumda çok üretken olduk, çok pozisyona girdik ama rakibin 4 isabetli şutu da gol oldu. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Önümüzdeki günler ve bir dahaki sene için bile çıkarılabilecek dersler var. Attığımız 3 gol, kaçırdığımız 4 ve 5. goller de plan dahilinde gelişen pozisyonlardı ama böyle durumları oyuncu olduğumuzda biz de yaşadık, oyuncu bir an önce hem takımın kazanması hem de özgüven kazanmak için duygusal anlar yaşayabiliyor, kahraman olmaya çalışıyor ama kahramanlar takım olduğun zaman çıkar. Takımlar, içerisinden kahraman çıkartır. Kendi başınıza çözmeye çalıştığınızda takım olamıyorsunuz, çözemiyorsunuz. Şampiyonluklar da böyle olunca gelmiyor. Önümüzde sezonun finali sayılabilecek zor bir deplasmanda MKE Ankaragücü maçı var. Yarından itibaren ona konsantre olacağız. Hatalarımızdan ders çıkartacağız, seneye Avrupa’da olmak için kupada yolumuza devam etmemiz lazım” dedi.
Ak, sakatlandıktan sonra oyundan çıkan oyuncumuz Abdülkadir Ömür’ün sağlık durumu ile ilgili ise şu ifadelere yer verdi: “Abdülkadir’in sakatlığı oldu ve ayakta da duramıyordu. Lazar Markovic zaman zaman oyuna girdi çıktı, artık onun da temposu düşmeye başlamıştı. 4-3 geriye düştük, 70. dakikalarda sıcak bir oyuncuyla hücum hamlesi yaptık. Abdülkadir normalde çıkacak oyuncu değil ama çarpışması çok ciddiydi. Hatta kulübede de duramadı içeri gönderdik. Son dakikalarda üçlüye bile döndük, artık ikiliye dönmemiz gerekiyordu, sayısal olarak çoğalmamız lazımdı. Savunmayı aşamıyorduk, Lazar Markovic de kapalı savunmada üretebilen bir oyuncu değil, kazandığı zaman geniş alanda faydalı olabilecek bir oyuncu. Enis Bardhi, Marek Hamsik, Anastasios Bakasetas gibi set oyununu çözebilecek oyuncu koymayı düşündük ancak başarılı olamadık”
Ak, son olarak, oyuncuların hepsinin kaliteli olduğunu vurgulayarak, “Oyuncu ve takım kazandıkça; camia da, taraftar da bir özgüven yakalar. Kazandıkça özgüvenin daha çok ortaya çıkıyor. Biz bu kırılmaları bir türlü gerçekleştiremediğimiz için üst üste bunları yaşadık. Yoksa hepsi belli bir kalitesi olan, kendisini ispatlamış oyuncular. Umut Bozok mesela geçen sezonun gol kralı. Gösterdiği performansa baktığınızda uyum bazen zaman alıyor, bazen olmuyor. Örneğin bir ekiple çalışıyorsun şampiyonluk yaşıyorsun, aynı ekip bir sonraki sezon verimli olamayabiliyor, bunlar zaman zaman olabiliyor. Futbolun içerisindeki kırılmalar bu. Hangi kalitede futbolcu olursanız olun insansınız, bu durumları yaşıyorsunuz. Kazanmaktan başka çare yok, başka geri dönüş yapamazsınız” cümlelerine yer verdi dedi.